Yeryüzünün En Güzel Erkek Yüzü

sarışın mavi gözlülerin en çeviği
en çok sevileni mağrur ve onurlu kurtların
hani derin baktığı yerde bir orman yeşerten
hani bıraksalar zıplayıp bir dağı aşacakmış gibi
-bunu da başka bir şair dedi duydunuz –
işte o başka şairin güzel başı üzerine ant içtiği
adını seslese Cebrail yeryüzünde tüm suların kabarıdığı

bağımsızlık diye göğsümüze yasladığı sonsuz alev
bütün çilekleri önüne serdiği köylü kadınların
yanık tenli yoksul ırgatların ekmeğini bölüştüğü
geriye dönse yüz süreceğimiz mübarek ellerine
nereden seslense bir kavmin gürültüyle ayaklandığı
dalgalı denizlere benzeyen gülümseyişini unutmadığımız
hiç kendisine anlatamadığımız ne çok sevdiğimizi
hani Alevi çocukların gizli gizli sevmeleri gibi Ali’yi
-siz bunu da kayıtsız şartsız gördünüz-

yeraltında dinlenen büyük magmaların efendisi
efelerin dağ kartalları gibi kol açışı hani yurdumuza
yarılsın gök ve geri gelsin diye arkasından ağıtlar yakılan
ölmüş bir çocuğu mezarından sever gibi sevdiğimiz
gidiyordu ve her bir dalları her bir tür ağacın
tek tek onun için huşuyla eğiliyordu hani
ah gelmiş geçmiş Kasım aylarının en bedbaht güzü

biz de geceleyin şafkaran sular üstüne ant içeriz ki
O’ydu yeryüzünün gelmiş geçmiş en güzel erkek yüzü