LEYLAKİ
Sivas' ta açılmış yaraya
' ben bir nehirle konuşabilirim '
dokunurken göğüme mimozalar
hayatın hep eksiltilmiş yanıyla
karanlığı vurabilirim
ben bir ormanla konuşabilirim
arzularken göğsümü manolyalar
belleğin kendini törpüleyen sularında
güneşi kucaklayabilirim
ben bir dağla konuşabilirim
sevgilerken gülüşümü bir sap menekşe
zamanın tutuklu ruhuyla
kuşları uçabilirim
ben bir atla konuşabilirim
çökelirken hüzün bu saatlerde
acının uyaran leylaki kokusuyla
kendimi uzun bir ölü sayabilirim
ben bir ebabille konuşabilirim
dokurken algı bahçemi sardunyalar
sarhoşluğun ürküten sınavıyla
sizi derin ağlayabilirim
ben bir uçurumla da konuşabilirim
avcuna alırken yüzümü şakayıklar
geleceğin acıtan eposuyla
suları artık uyandırabilirim