BEKLEME DEDİM GÖLGEYE
sabır beklediğim eylüllerden can kırıklarıyla döndüm
şubatı geçtim, boğuldum dicle' de, diyarbekir nere
sordum rastgeldiğim ilk avareye ateş taşıyordu ellerinde
iklimin ölümünü fısıldadı bütün bir mevsim dilimdeki şarkılar
şarkışla şurası dedi babam, bahanen ne
şuarayı aradım, aramıştım, aslında arayacaktım
daraçı bir yeğniklikle yenildiğim günlerde
şimdi özür diliyorum aşkların suskun kuşundan
şarkın uzağı kalbimde ölümünü işleyen kıştır
hangi mesel diriltir şimdi beni size ne
alnımın çatında yeşeren kimya bir silahı da yaz ol günlere
sarı safran büyüytür koynum aşkın akşamın ölüsü böyle
tez yak kandilimi soluyor içimin nakışsız kilimi
acılarımız susarken taretlerin sonsuz şakıdığı bu yerde
kahramanlık bize mi kalmış şaklabanlık dururken, söyle
ben hangi aşkın oğlu olduğumu bilirim, kulağıma kulağıma
ah gövdemi kıran iklim, sen hangi vurgundan kaldığını üfle;
ben bir kerre daha bekle derim gölgeye!
21.03.2007, BAĞCILAR