LAMBA
bir su gibi an yaşadıklarını
ey oğul kalbindeki kabuğu kır
dışındaki şehri sakın kırma
sözün sırlarını açma demindeyiz
kalemimiz derin hikayat
bir yaşama kaç ölüm sığar
kaç ölümden çıkar bir hayat
yeryüzü lambasını çarptı yüzümüze
yalnızlığımız kederden yapılma
şeklimiz bozuk münacaat
ablasız evlerden kalmayız
şehrimiz bir şehrengize belagat
ay üfledi soluğunu sesimize
kalbimiz aşktan yapılma
dudaklarımız terk edenlere ya şefaat
bakırdan bir hüznü kaç yıl taşıyabilir ki koynunda
insandan yapılma kıraat
maskelerin gizlediği eyyam sızdı gönlümüze
sesimiz camdan canımız ipekten yapılma
şiirirmiz beter tuluat
anılarda kaldık anı olduk gizlice
adamlığımız kandan ve ağrıdan yapılma
gözlerimizdeki zehir yalnız kendine inat
artık şehri de kırabilirsin oğul
aşkımız baştan sona hurufat!