KÂĞIT MENDİL
istiklal caddesinde istanbul’un
kâğıt mendil satıyor iki çocuk
oğlan altı yaşında
yedisinde kız
oğlanın adı bahardalı
kızın adı gülcekız
istiklal caddesinde istanbul’un
tramvaylar parasız
hava yılan kanı gibi soğuk
sesler kırılıyor seslere çarpıp
suların kabuğu buz
tramvaya tutunur gibi tutunmuş hayata
korkulu, sefil, itibarsız
elleri çatlak çatlak bahardalı’nın
gözleri kandan çanak, uykusuz
öyle de beyaz ki elinde mendil
ya da biz karanlığız
istiklal caddesinde istanbul’un
insanlar geçiyor resim gibi
mermer gibi, taş gibi
yalvarıyor gülcekız:
ağbi selpak al, selpak al ağbi!
sesi serçe sesi, dudakları mor
öyle yarım canlı, öyle sahipsiz
duyuyor musunuz politikacılar?
işte eseriniz
neden hâlâ kendinizi vicdanınıza asıp
intihar etmiyorsunuz?
istiklal caddesinde istanbul’un
insanlar geçiyor sel gibi
bahardalı, gülcekız!
ayıbımın kardeşleri
çocukları utancımın
söyleyin
kaç mendille paklanırız?
Berfin Bahar, Sayı: 54