EVDE ABLAM
Çıkarsa kavanoz dibi gözlüğünü
göremezdi düş bile ablam
süpürdüğü ömrüydü eşik kenarından.
Evi giyinip çıkardı sokağa
duvarlar ışık sızdırırdı
ses geçirirdi perdeler
fazla kalamazdı rüzgarda.
Tozunu alırdı tarazlanmış sesinin
sıkıştırırdı sabunlu çekmecelere
mutfak kokulu şarkılarını.
Eve odaları sığdıramazdı
odalara fallarını ablam
ev dar çünkü*
Evi örtünüp girerdi uykusuna.
Başında annemin telli duvağı
bir banyo sonrası çırılçıplak...
Ev telaştı
ablam gözlüksüz.
Kaç hecedir ev?
Bile / Yazdı Usta
güle yazdı
dudağının kenarından düşen
külüyle yazdı.
*Behçet Necatigil