BİR ANDA
yozlaşıp bağrına düştü dağların
döşünde keklikler palazlanırken
kuytusunda namlu dilleniverdi
taze günahlar adına günah çıkardı kadın
cücüğünü kanatlarken koynunda baş rahibe
aziz peder don düşürdü çömezin gülüşüne
lahevleyi kuşansa da şeytana karşı hafız
dalında tövbesiz ballı bir incir
rahlesinde ürgülenen hınzır kız
bir yol bilmem kaçıncı dönemeçten kanadı
minik serçe nanik yaptı yaşlı kediye
sığırcıkları doyurdu güngörmüş dut ağacı
birden sağındılar göle hışımla
havadan rızık peşinde amanı yok kanatlar
akşam tekmili yanıldı suların
artıkçılar yalanırken zamanın sofrasına
ardılına ad aradı adına yaban mevsimler
ilahlar çipil bakıştı nevrozunda zaristana