balad
seni öpsem deniz doğardı senden
firuze adlı bir şiirim olmadı hiç, firuze günlerim
umudun uçurum giyindiği gri akşamlar
bir karanfil sokulurdu yanıma, bir ateş
gözlerimi bağlayıp gurbete göçerdi
yağmurlar mızıka çalan bir çocuk uysallığında
saçlarını rüzgara bırakır ve aşık olurdu anılarımıza
seni öpsem yağmur doğardı senden
firuze adlı bir çocuğum olmadı hiç, firuze kadınım
ben yangın ormanlarından gelip gül denizlerine giden seyyah: burnumu bulutlara gömüp günlerce ağladım
karanlıklara silip gözyaşlarımı, bir rondo
gibi hırçın, bir hülya gibi savruk
günlerin defterine ruhumu karaladım
seni öpsem rüzgar doğardı senden
bakır kuşlar mavi sevgilere kanat vururken
nefesli çalgılar serenadı oyuyor göğsümü
firuze adlı bir yenilgim olmadı hiç, firuze kahkaham
beni hangi sular alsın, hangi fesleğen oda
her kalbin kendini atacak bir balkonu vardı
her yalnızlığın kendini vuracak mermisi
seni öpsem güneş senden doğardı
bana benden bir kırık söz kaldı!
'Çocukluğun Bahçesindeki Sedir Ağacına Övgü'den)