KIYI SÜRÇMESİ
Suya bak, sudaki yazının titrek inci sesine
sızı koyağına yerkürenin, beyaz aksine bak
"ben suyum" der, çağlar diz değmemiş
büyü seccadesi zamanın, kıyıyı uslandırıp
"çekilen benim" der, rüzgârın hattatlığı
ol'ma ve öl'me hamlesine teşne, her şey
gölge, baştan sona sinmiş bak, ebru nefesi
umarsızlığın ve küçülen sonsuzluğun oduna
içip yelkenini doldurduğun hangi mevsim
tutuşturduğun düş defterlerindi, harflerce
yalımdan köze, közden küle evrilen çağda
çocukluğunun kalbine gömülü töz için sus
kendini akıtıyorsun anason ve aşk içre, toy
"mucizesini ateşte sınamış çıradır kalbim"
diyorsun suya, yalan sığmaz suya; geçiyor
"devinip kayan her şey tebaasızdır, şiir gibi"
yitip bitiyorsa ışığı kendi okyanusunda, sus
her aşk kendi kundakçısına yataklık eder
sığ ölümler muştulayan damlalar doğarken
çelişkiler girdabına sürüklenen yalnızlıkta
suya bak, sudaki geçişken harf halkalarına
sonra
alnından süzülen ecel ışığını kat su defterine.