Uykuya Dalmadan
Denize doğru
aramıza yerleşiyor yorgun rüzgâr
orada, çimenlerde dinlenen temmuz ışığı
yaşlı ağaca dayalı tahta merdiven
gün boyu beyaz dut toplamışlar
kızarmaya bırakmışlar narları.
Üstümüze gelirken yıllar, yine de güzelsin
uzaklaşırken kamera çitlere doğru
soğuk sular dökünüp geçiyorsun içimden
çıplak adımlarla
en güzel hayallerini giyin, en renkli şalını dola
düş ki, seninle birlikte gitmek ister.
Sırılsıklam iliklerim seninle
avuçlarınla yaklaş güneş düşerken kumsala
aramızda ormanların, uzak kırların rengi
gözünü bahara açan ilk gelinciğin
olgunlaşıp yere düşen dutlar
gün bize bırakmış tayların yelesini.
Uyandık seninle, her yanda kumru sesi
rüzgârın gömleği gül desenli, gül kokulu her bahar...
Afrodisyas-Sanat / Sayı 17/ Eylül-Ekim 2009.