RADİO LİBERTAİRE
“Silahlar ve kelimeler aynı şeylerdir,
ikisi de gebertir.” Léo Férre
Parmak uçlarıma değen rüzgâr
geçip gideni hep ardına bırakan zaman
Dünya da ardına bakmaz bir gün
gece siyah kuşlar, silahlarla parlar
Kendine devrilir ışık, şafak boyasını atar
Sönen suların iç çekmesi uzayan ufukta
sularında saklı bir yengecin hüzün
Taş aynalarında kıyının birkaç adım atsan
Meğer bir yara gibi saklarmış kendini
pencere dışarı açılsa da içine kapanınca
Cam, taşla buluşmazsa korkmaz kırılmaktan
Birbirine sürtündükçe ısınır kıvılcımlar
insan bazı gözlere susarak kıyar
Bazı gözler susarak anlatır sevgisini
konuşur ateşin diliyle ateşten yaratılan
Türkçe bir mısra sonunda, bir gözyaşı kadar berrak
Parmak uçlarında yürüyen rüzgâr
geçip gideni hep ardına bırakan ayrılıkla aşk
SİNCAN İSTASYONU, Sayı 35, Temmuz 2010.