BU SABAH DÜNYA
Bu sabah dünya külrengi
külrengi bütün çiçekler bütün bebekler
göz göze gelmeler günaydın demeler
gülüşler sevinçler külrengi
ceylan sudan ürküyor
bu değil ki suyun rengi
Ne kabaran bahar toprağında güneş
ne ıslak yapraklarda aşkın ipiltisi
dünya bu sabah hiç şiir yazılmamış gibi
hiç sevmemişim gibi seni..
duymuyor sesini martıların ve denizin
paslı gemi leşleri arasında yatan
ölü tersane işçisi
üç gün önce gelmişti daha
daha lokma ağzındayken
dağda vurulan kardeşinin haberi
Bu sabah dünya çorak bir yıldız
diyemiyorum bu sabah:
çoluk çocuk kahvaltı masasındayız
ayaklarımız dalgaların köpüğünde
lir sesi geliyor antik bahçelerden
elin elimin içinde..
Çoğalan kim eksilen ne
yalnız ağıt mı yapılır sözcüklerden
yalnız çığlık mı
işte yine o rüzgâr
karanlığın soluğu rüzgâr
kanlı bir muşamba gibi savurmakta
nefreti sokaklarda:
savaş istiyoruz
ölümü çok seviyoruz
evet ölümü çok seviyoruz
hiç bilmedik ki nasıl yaşanır
turuncu beyaz bir iklimde
nasıl insan kalınır
ekmek ve gül kokuları içinde