Masal
Güneşsiz, aysız ve ayaksız,
bir masaldı, zamanı küller altında.
Bir çift mürekkepli kanat yetti
anka kuşundan çalınan.
Saydamdı tuzlu bedenlerimiz,
kapılar kapı içinde
açtıkça açıyorduk.
Camdandı göz kapısı
buğulu ve kırılgan.
Tüldendi gönül kapısı
gözyaşı desenli.
Demirdendi akıl kapısı
gerçeği kilitli.
Kapıların hepsini açtık, açtık
çıktığımız yer, evleri yıkık
bir kentin deniz feneriydi.
Güvertesi aşk yarası almış
gemilere kapıyı gösterdik
ve yıkıldı tüm kapılar.
Süzüldük kendi içimize
kanatlanan ağaçlar gibi
dehşet yapraklarını silkeleyerek.
Birer şiir peteğiydik artık
yılan çıngıraklarını çaldı,
fil hortumunu öttürdü.
Masalın evleri ayağa kalktı
ayışığı yıkadı kentin kanını.
Kapının zili çaldı,
masalın ikinci perdesi başladı,
sessizlik tüylü terliklerini giydi.
Yataylığın çırılçıplak akışında
arzuları ve zevki şeytana teslim eden
ruhumuzun sudan geçişi
ve sonsuzluğun yeşil göğünde
masal bitti.
Gece Kelebeği, 2007 Çekirdek Sanat Yayınları