AH TAMARA
Hrant Dink'e
Mavi hayal bir geyikti peşinden gittiğin
susayıp da eğilmiş gibisin ararat'ta bir pınara
taşın kalbine akıyor düşlerin
hani güneyde olacaktın nisanda
gökyüzü ve portakal çiçekleri aşkına
soframızda konuk bir güvercin
O ışık bir yanılsama
dağlandı gece boyu yüreğin
çarptıkça sudaki yıldızlara
sustuk, turnaların geldiği yol kadar uzun
süzüldü çığlığın alaz kuşları
buz kesen güneşin altında: Ah Tamara!
İnsan bu kadar mı kendine benzer
bu kadar mı inanır insana
ey buluttan ve külden karılmış çocuk
sütannelik etti bu toprak sana
şimdi ahraz, unutmuş bütün dillerini
ah, ölümler var ki yanık izi bırakır
sevgi, ateşin içinden alınmış
bir gülse arada
Evrensel Kültür / Haziran 2007