ÇIPLAK BİR TEN
Tenimi bırakıyorum kapıya, çıplak bir nesne olarak kalsın
soyunup da hÜznü umuda bulararak koynunda dolaştırsın!
Kapı aralığında gizemli bir gÜlÜş olsun o kadınların bakışı
sen göğsÜnÜ siper et kendine ve dokunma çıplak bir tene!
Zehrin seni boğunca: Ten çırpınarak kül olur yalnızlığında.
Geceye soramadın hiç kendinin zulmünü, benim sandın tenini
hiç dokunamadın kendine, saklı ve gizemli büyülerle uyudun!
Ben de gidiyorum işte, düşerek kendime kazdığım bir gömüte
toprak örtülsün ama ben ateşlerde yanayım isterdim her zaman
külüm sayrulsun diye o eski sokaklara, aşkın olduğu yerlerde.
Kül, Haziran 2004