ÜÇGEN
işte yine geldi! güzel mi çirkin mi belli değil.
parmakları kanlar içinde. üstelik elinde yeşil bursa bıçağı
öncelikleri var: öykü anlamak istiyor, gündüz düşlerini ve
kadınların saklandığı kafesleri. Ölüm anlarını.
dilsiz bir papağan gibi çırpınıyor.
sarı kemikleri var gölün üzerinde. Sessizliğe çağrı yapan kül
sonra kardeş katilleri,
sonra peygamber fetvaları.
açgözlü bir devenin sırtında turlayan değerbilmez dilenci
mangası tam siper nişan alıyor yurduma!
Yurdum ki; kandiller sönmüş,
Yurdum ki; özensiz yaşayan insanlar barınağı.
İşte yine geldi! sarhoş mu çıplak mı belli değil.
keman çalıyor, şarkı söylüyor yorgun bir ateş üçgeninde.
Akatalpa, Haziran 2005