Özür
öpülen bir ölü kuşaktır
umuduyla yeninin örülmüş hırka
kıra koymayın dokunmasız her çiçeğe
sert bir tarihle gömülür
şimdi o birkaç ağlamaklı hatıra:
babamdı, mazot elinde geçim belgesi
matinelerde gözle oynatılırdı bebek.
edep, ensesindeki izler, kızgın maşa, süpürge
korkudan devşirme delişmen bir gençlik!
zamanla öpüşmeye kandırılmış dudak
zamanla rakı bardağında sarı bir leke
öldüm nasıl çevrilir bu lisana
bir karga kaos anda dirildim katafaIktan
kırk adımda göğe kırk bin küfür sayillm
tanrı! beni kötülüğünün rengine boya
annemden kopup düştüm bu kuytuya
kızarak bir büyü oğul veren cenin
yokluğunun soğukluğuyla ovdum bedenimi
bağışla!
Bireylikler / Mayıs-Haziran 2005