PASLI ÇİVİ
duvarda paslı bir çivi, gölgesinde dünya telâşı
kaç zaman bunu sordum ve bekledim.
çarşafta göründü kan! göz lekesi..müfredat..
masum bir intihara çevirmiştik yüzümüzü
söndü mum!..kaçsam,
peşimde gölgem, saatin 'tiktak'ları
boşluğa bakmak vedâdır!..
rüzgâr kırılmış kalbimizin küllerini...
gene bizsiz dokunan kuşluk ayini.
salınsın söğüt dalı.
ıslak saçımızı teknede tutuştursun
yongamızdan meşaleler...
çiviyi kim çekecek gölgesinden?
çarşafın kanlı tarihi istasyonda konuşuluyordu.
terkimde dünya telâşı, kesik başlar, edilen yemin
karanlık sokaklar, duvar yazıları, gençliğim...
hain pusuda akşamsı hani!
hayaletlerimi giydiririm. afişler, donmuş fener alayı
sıkıldım her gece aynı intihar taslağından
yarın gitmiş olmalıyım.
yüzüm karalanmış cebir
ve sair!..
soruyorum; su döker misin peşimden,
gözlerini dünyaya giydiren çocuğun ilk çığlığı ile?
Mühür, Ocak-Şubat 2007