KARŞI AŞK
ordan oraya arsız sardunyalara
sığmıyor dolu pencereler
gösterişli bakışmalara
ipince sarkan bir yılan eğrisi
çıplak acımı emiyor doğrusu
aşklarım atlarım kadar huysuz
aldığı bıçağı bir çığlıkta saklıyor
içime atla gül bahçeme
hadi hazırlandım eskit sırtımı
aşk ki bir araya gelmek için yorulma isteği
karıncalanıyor önünde dirildiğimiz temmuz
güzelliğini taşıyor buğdaysı teninde
köpüren güneş hadi…
her mevsimin kuyruktaki bezgin halleri
nerde içinden ormanı inleten kıymık
çalar saatler gibi çaldım
geçip içime oturdum
çuval kurusuyla dolu unutulmuşlukların
gül düşürdüm yakamdan tanındım