YALNIZLIK SİNEMASI
bahçede çitin üstünde oturan gece
benim yalnızlığımdı
gece yarısı nihavent
türkü gibi yüksek sesle konuştuk
biraz. o söyledi ben dinledim
bırak dedim, geceler rahat uyusun
saçak altları, merdivenler
perdeleri kendinden yırtık birer sinema
yukarı çıkıp da oynayalım dersen
beni orada bulursun
bak, uyusun diye bir kenara koyduğun halk
artık uyandı: dilinde kalkışmanın türküsü
güzelce giyinip kuşandı...kurdun kuşun
elinden tutup götürdü. sokaklar
ve meydanlar düğün bayram... hadi kalk!
n'olursun beni de alıp oyuncak
tarlasına bırak. orada kâğıttan gemiler...
ahşaptan evler yapan çocukluğum mahzun
kalmasın. adını unuttuğum nehir
uzak sulara taşısın beni sonra, çook uzak...
önümde yürüyen sarışın ırmak
sedir ağacı gibi upuzun büyürken
yalnızlık avutsun kendini. zaman
eski bir saat taktı koluma, kurcalasam
ha çalıştı ha çalışacak...
yalnızlık sineması başlamak üzere
hadi artık bakışlarındaki umudu soldurma
onu da bana bırak