UZAKLARDA KALACAĞIM DAHA BİR SÜRE
tanıtım broşürlerinde esnafın fotoğraflarını çeken
politikacının gülüşünden ölü güvercinler topladım,
doğru doğduğum yere... müzeyyen hanım bitiriyor,
hamiyet hanım başlıyor. ibadet yerine dönüşmüş harnıplar
altında tatlı su denize meydan okuyor, mavinin umurunda
hiç konuşulmamış hüzünleri toplayın ada eder sonunda
sarhoş mücahitler, mevzilere göz kulak olan
çocuklar gördüm tarihin yazmadığı anılarda
tepeler aradım gözgöze gelmek için yarınımla, yarımla
doğru dışarı... hüzzam'ın kalbinin attığı yere
ölünce her şeyi unutacağım nasılsa
hatırlamak ve hatırlatmak olsun sevdam
burada, dışarda, dünyanın köprü muamelesi yaptığı şehirde
bir kedinin hayatımı değiştireceği bir yer arıyorum
kendi hayatını da değiştirsin dilerse
beyaz güllerin uçurumunda ev cesetleri
kendi yuvasını yaparken kekliklerin yerini unutmayanlar
zamansız göçtüler. rumeli'nin hüseynisiyse eviç*
adanın hüzzamıdır yaseminler. doğu derinlerde
batı yüzeydeyse, anlamsızlıktan öldü sayarım
kuzeyi de güneyi de. her hayat kendi ölümünü
seçer güncenin bittiği yerde. fotoğraflarda yer almaktan
kaçındığımız o incecik noktada doğru dışarı... dışarıda
kalacağım daha uzun bir süre. uzaklarda yaşanmış
yıllarımı hayata bölün ada kalacak elinizde
* A.H. Tanpınar; Huzur'dan. S.3S0