ÖLÜM İYİLEŞMEZ
A gökyüzünün altında söylenmeden
duyuluyor gizem: menzilsiz ölüm
mahrem sözüdür tanrının; iyileşmez.
gemisini terk eden deniz ferahlığıyla
dolanır yeryüzü yalnızlığına, ateşi
sözle dağlar ve dağılır tekil endişe
dışım içime doğrular: ölüm iyileşmez.
B ömrüm söz vererek başladı ve sündü
çakılı yörüngesine; özenle aranan
bir rastlantı sanki adımda: ölüm iyileşmez.
kâğıt taşar ve taşınır uçurum bilgisi
dipnotta dinlenir çağcıl imge: tanrım!
beni kıstır benden kus bedenimi;
azalt beni gerildiğim çokluktan.
C uzuyor yeraltının sarmaşığı, aklım
bağışlanmaz sevap kuyusu, üflemeli
keman kokularıyla tütsülenir an1am-
her balığa bir boğulma imgesidir dil;
öznesiz ölüm köpürür ö harfinden
gramersiz koro ... ve kreşendo: ölüm iyileşmez ..
D körler için bir replikse renk, bana da
yeryüzünde yer aç demekmiş ölüm
susmak mı? elbette yapılan bir şey.
yazı gelse boğulacak dengesi ölümün
tura gelse ben düşerim kendimden
kubbe bir çizgidir yüzümde- ölüm iyileşmez.
(Varlık 1188, Eylül 2006)