Şiir akademisi logo
Şairler Şiirler menü Öyküler
Fakir Baykurt Öykü Yarışması - Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt Öykü Yarışması sonuçlandı - Tanpınar Şiir Yarışması’nda Sonuçlar Açıklandı - 9. Aşık Mahzuni Şerif Beste Yarışması başlıyor - Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü 2017 - Bornova Belediyesi Şiir Yarışması - GİO 2017 Roman Ödülü - Sunullah Arısoy 2017 Şiir Ödülü Hüseyin Atabaş’ın - Gençlerden Atatürk'e Mektup Yarışması - "Attila İlhan Edebiyat Ödülleri" başvuruları başladı -

Yasin Mortaş

Daha Küçük Yazı Tipi Daha Büyük Yazı Tipi

DALAŞ SAATİ


zaman
başak tutmuş tenha bir saattir yağmuruna dur ruh atlasının
gölgesiz rüyalarda yıka ellerini


ben rengimi tutar gelirim ülkelerin suretine
gecenin dikeniyle patlatırım içimdeki güneşi
okuduğum ateşten yapraklarıyla uyanırım dünyanın
kanımda kutsanan saat gelir sesin sütunlarına dayanırım


cebimizde eskiyen bahardan mıdır
hercai kavgamız rüzgar dalaşı gibi geçti gitti



gece sıvanır tutar teni
ayı çatlatır huş konakları yıkılır
rengi çekilir söz duvarlarının
ve çiçek sepkeni duygu ıslatır göğsü
kimse bilmez balçığına katıştığımızı çömlek tacirlerinin türküsünü


aşkın kozasında
ürkek şiirler ören hüznün özü uçtu
poyraz açıldı söz uçtu
ve taştıkça melek mendillerine kanayan gözlerimiz
dilde sürtünen kelimelerin
kıvılcımlarını yutup yattık

erguvan sessizliği bulvarlar
ukdemizde kan kaybediyor
gözlerini karartıyor içimizdeki denizlerin


sessizliği ezberleten tercüman
lavanta süpürülen evimizde bil ne okudu
medeniyet konçertosunu çok saf okudu



uykusu
serçe sekişine bağlı beden
sağanağa takılmış şafağın ipliğidir
ki aynalarda çözülen yüzümüz akar sonsuza
hıçkırıklara dökülmüş bahardır
sistir önümüzün balkımaları



geceyi geren kirpiğim
uysallığı savunmasıyla saplanır göz akına
uyandıkça kanlanır toprak
uyanmasam renk çalgını sokakların ışıkları
etimden kapanacak



(ellerim papatya gürültüsü)
beton günlükler asıldıkça uyku duvarlarına
karanlık ekilmiş bahçede kederli buketler satılır



gün yeli
uzaklardan çözülen ateş
kuşhanelere sığındıran ateş
yarasa labirentlerinde dolaştırır
ve köpüren motor seslerini sessizliğin makasından ayırtıp
uçsuz kıvrımlar uzatır hayata
yankılar estirir içimize dışımıza



ay’ı
tenine sürmüş bir ırmak gibi habersiz düşler
suskunluğu çağıldayan toprağın gözlerine uyuştu ölmek
ve bakışın çerağı yıldızlardan kopan ateşli dünyada
nilüfer çehresinden uzak bir uyku kımıldanışımız
derin sarı bir uyanış bitimsiz bakışımız


ateş budayan bahçıvan
terleten bir renk asıyor sokaklara
loşlukta tebessümleri çekiliyor mekanların
kırışan güneş vuruyor penceremize
perdelerimize gece toplanıyor



3

Akasyalar


açmaz çağın eğrilişinden
arılar yoksun şimdi semazenlerinden



toprağa gerinmiş metropol
derin bir yara
dizlerimden inmiş ömrün sahillerine doğru kanayan



gecenin yazıtlarından sökülmüş matem
yaslanır kalbin mihrabına
hisler durulur inziva saatlerinde

gömleği gergefinde dokutan misyon
vaktin dehlizlerinde ışıyan bıçak gibi
alında hüznün dokusuyla dursun mu bu hayat


akşama toplanan
ışıklar kadar munis yüzümüz
sızıyor karanlığın duvarlarından


 
Şiirakademisi ticari amaç gütmediği için ürünlere telif hakkı ödemez. Ürünlerin telif hakkı yazarına aittir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası uyarınca, ürünler site yönetiminden ve yazarından izinsiz kullanılamaz.  
Bebek Giyim - Toptan Oyuncak - web tasarım
Şiir Akademisi - Ana Sayfa