Lesbia 3
bu şiir karşımda duran duvarın şiiri
hesaplar tutmuyor Iesbia, aynlıkların nedeni yok
geleneğe başkaldıran nedenlerdir yalnızca
her yalnızlığa bir bunalım katmalı, garip çelişkiler
aşk ay'ın etrafında kıyı bucak dönmeli şal ile
ipek gabardinden yapılmış hücresel yalnızlıklar için
zamanın teni güzel lesbia, andersen masallarındaki gibi
çocukluk diyorum ya, çocukluk işte
çirkin bir deniz kızına dönüştü babamın ömrü
kim unutulmuşsa kardeşlerin en küçüğü olarak
ortancaları hep güzel ve yakın bulmuşumdur kendime
pervasız bir keyfin kuyruğunda ezildim
kenarda kaldı yarı beline kadar açık tenim
kalbimi bir kılıf örttü gün yüzlü denen o soğukla
varsın aşamalar olsun şiirimdeki sözcükler
gelecek seni getirecekse kuşkusuz dileğime
başındaki eşarp özgür bırakacaksa saçlarını
varsın tümüyle açık kalsın kalbim, ben bu kenti
her mevsim severim, gün ışımadan dağılırım teninin sokaklarına
ankara'nın şık ışıklarını seviyorum ikindileri
hanımefendi edalarını, yakasına manşetten keten bir sözcükle yaslanıyorum.
asit sarısı taşıyan geceleri tanıştınyorum haliç'le
ince bir gabardin gibi huysuzlanıyor istanbul
panlar, eşarplar uçuşuyor kız kulesinin dalgın yüzünde
sevişmeyi seviyorum, sevişmeyi seviyorum lesbia
hüzün mü, mutluluk mu, belki ikisi, öteki belki
beni bu kent nereye götürüyor bilmiyorum
petrol kokulu rüzgarlâr esiyor kuzey batımdan
deniz kokulu bu kış, bu kış savaş kokacak
mevsim etek kokulu bir yıla parça parça devrilecek
bahar gelsin nasıl gelirse, sade ve şık bir fon marks
stilist bir hava, tahta düğmelerim kırıldı rüzgarda
kamufIaj desenli hiçbir yüzü sevmiyorum
lesbia, bu aşk bir yüzüğün içinden geçer mi
yoksa ben bir moğol efsanesinin yabancısı mıyım
tenimin kaşmir olması şart mı yaban keçisi gibi
846'dan kalma victorya anlaşmalı bir gelecek mi taşıyorum
yüzün soluğumu kesiyor, tutkum tehlikeli
bahsi kazanıyorum
günden geceye dönen kadife bir küfür
zil, gün ve gece
lesbia, yalnızlık gürültü çıkarmaktır, aşk neyin var demez