KARANLIĞA IŞIK SORULMAZ
aydınlığı bilseydi
karanlığa sapmazdı
gözlerini sakladı
ışıktan kaçıyordu
bir gece hiç ağlamamalı
yıldızlara konup söndürmeli karanlığı
ötelere yollamalı eskiyen zamanları
dipdiri bir gecenin yağmuruyla ıslanmalı
ışıklı gecelere gülücükler doğurmalı
ışıkta mı kusur vardı
gözlerin mi kamaştı
bir şarkı daha var mı
yitirilen umut mu
yağmurlarla çoğalıp toprağa karışmalı
karıştığın toprakta bereketi artırmalı
yıldızları cömertçe yeryüzüne sermeli
bebeklerin yanağına gülücükler koymalı
yitmeyecek umutları doğan günde bulmalı
bir bahar daha vardı
papatyada açardı
renkleri de asildi
yitmedi ki zamanı
bir sabah yeniden doğmalı
gönülsüz sürgünleri toprakta bırakmalı
gökkuşağından bir demet menekşe toplamalı
yıldızlardan bir ışık yüreğine konmalı
güneşten daha parlak sevgide buluşmalı