SOKAK
Bu kaçıncı savruluşum, saymadım.
Yosun tutmadığım doğru.
Niyetimde yok zaten.
Yosunlardan arınmaya,uğraşım
Yurtsuzun yeni yurdu
Beşiktaş’ta taş gezerken (yuvarlanmaktayken)
Bir çocuk merakıyla;…
Ağzım açık bakıyorum
…
Bir köşenin başında
Necatigil çıkıverdi karşıma
Gittim geldim, geldim gittim…
Meraklı gözleri, birden hissettim;
Karman çorman akıp gittim…
Sonraki günlerde de
Hep uğrattım yolumu
Geçip Abbasağa’dan
Heresinde okudum
Duvardaki yazıyı
“Behçet Necatigil Sokağı”
Soranlarım sağ olsun
Dostlarımda birisi adresimi sordu
Şu bizim Necatigil
Birkaç alt sokak komşum
Deyivermişim birden
Vefasızlık olmasın
Cahit Sıtkı da girdi
Sözler dizeye durdu
Dizelerim şiire
Şair kısmı tuhaf mahluk
Gidip gelen alıp veren zihnime
Budapeşte akıp geldi Tuna’ynan
Buldum diye bağırmıştım bir anda
Archimet’ten daha beter
“Atilla Jozef Caddesi”
Bunun için mi gezdirdin
Bizi böyle deli gibi
Derler iken yolda
Ben çoktan almıştım vaziyetimi
Deklanşörlere basılmış
Aynı kareye girmiştik
Hüzün de dahildi sevinç de elbet
Makineyi kap gel dedim
Güzel dostum Gülfidan’a
İkiletmez Allahı var
Vardık sokağın başına
Uygun açı peşindeyiz
Gözler yine meraklı
Pencerede bir Haminne:
“Sen de onlardan mısın evladım.”
Gözlerimin önünden
Milyarların içinden
Bir avuç “onlar” geçti
Soru, yanıt bekliyordu
Yüzümdeki yangınla:
-Eh ! dedim, haminne.
“Geç olsun ama senin de
bir sokağın olsun inşallah evladım”
? ? ? ? ? ???????????????
Elimi kalbimin üstüne koydum
Başımla selamladım
Ses benimdi,söyleyeni bilemem:
“Yaşıyorken işkencen; ölünce, sokağın oluyor.”
Diyen birini duydum