evli bahçe
neler çekmiyor ki ayaklarımdan
yumağı çözülüyor abartılmış kışın
dokunaklı bu son karın ağrıları
ağır aksak durakları yürüyorum
duvarlar sarkmış dallar
bana ellerini çoğaltıyor bir çınar
kulağım mevsim gövdelerine dayanmış
içinde güneş uyuyan
taze bir ekmeği çook beklemişim
evimde kuşsesi resimler
omuzlarım konacak imgelere hazır
bir başka bileni yok gibi
gelirken bana hep aşk
su yürümüş kalkmıştır toprak
olup bitene üstündeki gelinciğe
kokmuş kokmamış bütün çiçekleri derdim
bağışlanan ellerim defne sürgünlerine kesik
ağaç gölgelerinde biten utangaçlıklar
sarıldı boynuma serildik
açılan göğsüm kafesim bahçe renginde
kaplanmış bu adres defteri bir kuşun
kaybolmuş uçurtmalar yaşlı adamların
kaplumbağalarsa taşınan çocuklukların
o büyük saat nerden baksan uyar
güllerin ilkyazdan bu yana kanadığı doğru
taçlı dikenli dizelere doğru
eylül sürüklendi de eylül oldu
bir kulak bırakıyor bana bir ses
aşkın oyuklarında
hiçbir mevsimin çakılı kaldığı da yok yoksa