AY DİNLETİSİ
bir çimke ekmeğe üşüşen yağ karıncalarıydı
halat yapıp gergin vücutlarıyla
çektiler bayat ekmek ufaklarını
bulanıp tozlara
gelin karıncaları tutsaktı ay kürede
zar kanatlarından duvaklarla
hedef oldu semender kurşunlarına yıldızlar
ay yanıyordu
rüzgar düşürürken suya sesini iniltilerle
savrulurken saçlarımız tozkoparanlarda
kalafatlar asıldı gökyüzüne
ve çiniler boyadık gök kubbenin göğsünde
iki ucundaydık kaldıracın
akasya çekirdekleriydi öğüttüğümüz
dibek taşlarında
tutup aşkın iki yakasını
kirli sarı parmaklarımızla
yüzerlik otlarıyla tütsüledik
yaşanacak günlerimizi
ve dipsiz kın içinden çıkıverdi
saklı konukluğumuz
ay boşluğa saçtı tüm dinletilerini
içsel yolculuklarımız dönüşleri getirdi
kenetlenirken ellerimiz...