İŞARET
Akar gider çirkin kızların gözyaşları
Börülce ve ıspanak köklerine
Tomurcuklanır sonra karanfil
Bakarak kedilerin yeşilli siyahlı gözlerine
Özel ırmaklar vardır, köpek yolları gibi
İnce ve dar
Sansarlar kıskanırlar birbirlerini
Kim bilir
Hangi ülkelerde
Hangi dağlarda
Mavi ve yuvarlak bir yumurta olur dünya
Sen, o günler doğmuştun, berraktı her şey
Yine de sırlarını taşıyordun insanların sırtında
Köfte, piyaz ve şarap vardı masada
Oysa biz, zehir içiyorduk, zakkum yiyorduk seninle
Bir gece bastonla geldin kapıma
Belirsiz bir işaret gibiydin, sarışın bir aşk gibi
İyice yaklaş bana. Bağrıma basayım seni
Kara bir kitap gibi, telleri koparılan bir mandolin gibi
Çarmıha gerildi, kırbaçlandı dil
Bir türlü tükenmedi kötü şairlerin
Ağızlarında küfür eder gibi
Çiğnedikleri Zencefil.