BİR SUSUZLUK DENEMESİ
bu toprak babamındı eskiden
ama bugün temmuz.
topraktan gelmiş insanlar bakıyor uzaktan
oysa biz nereden gelmiş meçhul
nereye yürüyoruz su gibi bir söz dilimizde,
toprağa yakın duruyoruz buzdan ayaklarımızla.
çünkü babam her cuma
temiz gömlek ve külotla
insan bakmaya koşardı
müslüman sergisine.
temmuz da cuma da
sürekli bahane.
annem cumaları çamaşır yıkamazdı.
hep o yerlerin
ziyaretçi kayıtlarında vardır adım
kaç torba toprak taşımışım babama
kahverengi rafyalı hediye paketlerinde
ve alındı belgelerini tutarım hâlâ
cemaat şahittir
okuması olmayan annem de.
(o yıllarda
rakıyı susuz içerdi babam
sövdü mü sözleri
topraktan ayrılsın diye.)
ama bugün temmuz.
yalnız kadınlar bakıyor uzaktan;
yakışıklıydı babam
iki dirhem
çekirdeği toprak aldı.