O çam, o pencereyi
O çam, o pencereyi
Karala defterinden yağmur lekesini
Günlerimiz reyhan ve ezvayı aştı
Kobra ıslığını, anı kümülüsünü
O günden beri anışların kıtasında kriz var
Düpedüz spekülasyon, ur ekonomisinde vuslat
Yol ayrımı reçineye mi teşne, mazota mı
Kıskaca düşen rüyaya mı, girdabı aşan karıncaya mı
Hepsi şömineli salonda alesta
Şiraze, mağlup yüz
Tezat görünür tavan arasının çatlağından
Penceresini çam ağacının tıklattığı o evde dirim ayyuka
Kaleme vur ki gezindiydik karayelden ayakla
Divan mıydı, sevgi boylarında cem olmuş
Anlam mıydı, göç yollarında per perişan
Kanat takıp uçtuk nahak yere çam ağacının üzerinden