Fırtına Çalımı
boşluk şöleniydi acı bile kimsesiz
yollarda çalıntı kalabalık
hafiften bir rüzgâr denizin kıyısında
bahar lâl ağaçlar şaşkın
küf küfe dargın göğsünün sahafında
eskilerden eskiydi yeraltıydı yalnızlık alışkanlığı
uzaklarda yorgun mu yorgun bir gemi
tüm aşkları oflaya puflaya geçiyor
limandan limana tanımadık bir ürperti
deniz kıyısında hafiften rüzgâr
yarına anılar arayan bir masa örtüsü havalanmış
gülüşü kaydırmacalara aç ve mutsuz çakıllar
kendi aralarında konuşmaktan usanmış, bıkkın
bomboş oturuyordu, çitlerin bile saracak kimsesi yok
birden orman coşkusu şamata insan sesleri
annelerle babalar ninelerin kolunda, dedeler
dik omuzları, şık ve ütülü giysileri
kimsenin bomboşluğu kalmadı, masalar
kum gibi çocukla bir başka bahar
fırtına çalımıyla geldi yaşama vakti
deniz kıyısında hâlâ hafiften rüzgâr
Aziz Kemal Hızıroğlu
Düşlük Dergisi Ocak 2002 sayısı