Serap ERDOĞAN, 1975 - EFSUNKÂR
şuramda başladı her şey
elleri uzakta bağlı bir yalnızlık bitklsiydim
karanlık artığı, gitmeler kınntısı
belki bir istiridye kabuğuna
üflemişti tanrının flütü seni
maviydin
ak dantel oyalı mavi bir havluydu deniz
bronz boncuklar ucunda
beyaz bronz maviydik değerken kuma
tam şuramdı
hayret kuşları tünemişti korkuma
bir dalgınlığı gjdip bin hüznü gelirken işte
sana rastladılar içimde
bitirdin kızıl pıhtıyı kendine başladın
o küçük ölümün kalemini kırdın, müspetsin
tarihim yeni baştan, ezberim, dilim
sonsuz harfleriyle yepyeni bir alfabe
artık dışarıda hayat senden alıntılarla
sessiz bir albüm açılıyor düşümde
orada iki saksı fesleğenle
iki oğul büyüten kadın
geniş sular umuyormuş, uzun ovalar
fesleğen kokusunu oğul teri sanarak
anne sen şiir misin, rahim mi?
bol sus, çok duy, şaşkınım
yaşlı gökle aramda boşluk bırak
bak içimde bir hayat çalışıldı
yakın uçma üstümden
gölgen büyük ve soğuk
Yasakmeyve, Eylül-Ekim 2005
|