7- Fazıl Hüsnü DAĞLARCA (1914)- SAYRILIK
F. H. Dağlarca 91yaşını doldurdu. Birçok yerde şenliklerle kutlandı bu durum. Sağlıklı bir kafayla bugünlere gelmek ne devlet!
Dağlarca’ya Vehbi Koç Ödülü’nün verilmesi her yönden çok görkemliydi.
Ömrün çınar olsun sevgili Dağlarca! Senin “Şiir yazmaya, yaşlılık kadar uygun zaman yok.” sözün kulağımda çınlıyor.
TYS Dağlarca’nın 90. yaş gününde İngilizce, Fransızca, Almanca Dağlarca kitapları hazırlattı.
“Şiir bir bakıma vahşi hayvandır. Şairler bunu türlü yöntemlerle kendilerine bağlamışlar. İlk şiirlerimde onu dizginleyemezdim.Yıllar geçtikçe nerelerinin daha yumuşak olduğunu, nerelerden kımıldamaz hale getireceğimi aradım, buldum. Şiir aranan, bulunan bir yaratıktır.”
SAYRILIK
“Sayrıydım
Cumhuriyet Gazetesi okunuyordu bana
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bir ses geçmiş olsun dedi
Bıktım ben
İstiyordum desin bana biri
İyileşiniz de
Gelecek olsun.”
(Pencere Köşesi, İlhan Selçuk; Cumhuriyet Gazetesi, 2 Ağustos 2005)
AYDINLIĞA DOĞRU
Bir insanın neresisin
Gözleri mi
Ta uzaklara bakan ta uzakları gören
Kuran-ı Kerim’in söylediğince
Kara gecede kara taş üstünde kara karıncayı gören
Kolları mısın bir insanın
Uzanmış tutmuş
Tarlada kocaman çiçek
Ev yaparken gökdelenler yaparken
Kerpiç taş
Ya da kelepçelerle birleştirilmiş
Tutsaklıklara doğru
Ya da omuzunda silah
Silahın ucunda süngü bombalar
Belki direksiyonda belki dümende
Denizler yollar boyu
İşçi olan kasasını kitleyen
Yeryüzünü gökyüzünü doldurmuş niceden beri
Bir insanın göğsü müsün
Nişanlarla dolu
Kurşunlarla delik delik
Özgürlüğü için savaşırken susmuş
Göklerin kocaman maviliğine
Ayakları mısın bir insanın
Denizlerden çıkar çıkmaz yürümüş
Nerede aydınlık varsa oraya
Üç yüz bin dört yüz bin beş yüz bin yıl geçse bile
Nerde aydınlık varsa oraya yürümüş
Nerde aydınlık varsa oraya yürüyecek
(Varlık 1169 / Şubat 2005)
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
|