Şükrü Erbaş - kutsal kalabalık
İnkâr ve kabul, gece ve gökyüzü, imkân ve acı Büyük cezaymışsın özgürlük, öğrendim sonunda.
Beni bir gölge doğurdu sudan ağaçtan rüzgârdan eksik Gittim ki benden yapılmış boşluktu her yer.
Geniş zamanlı sözler söyledim inanıp güzelliğe Eyvah ki kalbin minesi akşamla soldu.
Bir eksikmiş suların gittiği, ne kadar akarsa Herkes ne çok severmiş seni mutsuzluk.
Oturdum kirpiklerden ayetler indirdim aşka Ey aralık kapıların Tanrısı, dünya senin nen olur.
Uzun çarşılarda bulanık adamlar, sevmesem de Gelip ağzımda harf harf yalnızlık açarlar.
Ey kendine acımaktan yapılmış sevgi Nerden bulalım seni özgür kılacak geçmişi.
Yaşamak diye gittim kaç kez unuttum zamanı Önümde bir tabut ardımda bir mezarlık.
Ayna kırıldı. Işık yok. Yalnızlık bitti. Sen en büyüksün ey kutsal kalabalık!
Ardıç ağaçları... Bana da bir kuş, kaderinizden Yoksa yapraklarınızdan bir musalla taşı...
VARLIK / OCAK2005
|