Engin Turgut - tango ve gerilla
Topuğumuzdaki sabah rengi kadar aydınlık şu hasret yüzümüz Yeni bir aşk bulduk kendimize, kalbimizi asil ve diri tutmak için Hermann Hesse okuduk dibine kadar, tadını çıkardık saflığın Dalgın bir hayal bizimkisi, neremizden akıyor bu paramparça güz
Boynu bükük ve kaybolan kırgın hayatlarımızı kime anlatsam Dünyayı kucaklayamıyorum, can çekişiyor kabuğumuzdaki lanet sızı Sanki her yanımıza yalan masal üflemişler, dilimizde hep o vehim korku Kekremsi bir yalnızlığın toprağına düştük, çölden şehre sıçrayamam
Her aşk kendine yeni bir veda bulacak kadar canlıdır ve sıcak Çünkü gönlümüzdeki kuşlar denizle sevişecek kadar yasemin kokar Şaraba bandığımız sahici ruhumuz asi, eros ve Thedorakis tadında Düşlerimizin, kalbimizin yamacındaki uçurum muyuz, korkunç ve uzak
Bizdeki şu yarım telaş, köpüğümüzdeki kımıldayan siyah bakışlarımız Gövdemizde yaşayan tıpır tıpır sevinç ve yakamoz hep derindir, gecedir Egzotik evlat İstanbul, damağımızın sokaklarında üzgün ve şaşkındır Köprülerin altından aksak da, kuğuların boynuna sarılarak yaşasak da
Bak hayat bize nasıl fısıldıyorsa onun ritmine uy ve bana öyle gel Bata çıka, istersen derimi yırt, istersen bir gerilla gibi yaşat beni...
VARLIK / AĞUSTOS 2005
|