Deniz Durukan - DÜET
Altay'a
Başım dönüyor sürgünün içinde dimdik ama ağır ağır soluyorum
bense yalpalıyorum sarhoş bir denizci iriliğinde
pirinçten heykeller geliyor üzerime
yeryüzü kaynıyor ayağımın altında dağlar, ovalar… düzgün bacaklı atlar usulca çömeliyor yere
taşkınlık var senin bakışında bir ip parçasının bükülmesi
seninse korku var, kor var gözlerinde eski bir çocuğun hüznü
elin üşümüş, yüzünün yağı çekilmiş
kurumuş bir nehirim bedenim sünger; çekiyor içimi
öpsem ensenden, ıssız yerlerine ıslak havlular sarsam, dolansam yılan balığı gibi sana
düşerim, üşürüm, paslanmış eşyalarım dökülür kaybolurum rüzgârın titrettiği yollarda
taş aynaların kusursuz parıltısıyla kıralım geride kalan her gölgeyi
kıralım, kırılalım… uykuya hazırlanmış zehirli çiçeklerin kokusuyla
dayan boynuma
DİZE 115 / MAYIS 2005
|