Tuğrul EDİZ, 1965- TAÇ YAPRAKLARI
Tenha bir gömleğin boşuna eskimiş yakasında su sıcağı
Gece tozlarını serpen el ekin saplarınca bağlamış yağmuru
Dişleri sağlam birinin kırdığı öğle kabuğu: Hiçlik,
Yıldızları yanlış sayan bakışları örtüyor göğün ortasında el
Yel, biz dönünceye kadar bir yere gitmeyecek
Koyduğumuz işaretleri değiştiren biri var zamanda
Bu yol sanki serçelere çıkmayacak; ben şiirim belki de
Göğsünde yarısı cam kalp, yarısını unutamadım
Kuşlarını değişen iki deniz, dalgın dalgalarla avare
Sen de unutmadın, bir liman baş döndürücü eskidi
Kestane ağacından bu omurga dayanmaz yürek çarpıntısına
Yelkenler tersini söyler, ya aşka çok var ya limana,
Adalar arasında bir kuytu enlemde kabuk değiştiriyor öğle
Yağmuru çözen el sandalye minderlerini toplamış toplamakta
Akşam çürümeden yine gece tozları; ben düş görmedim belki de
Aklında yarısı uzun yol, yarısını söyleyernem
Yol arkadaşı şu dağa aşık su, zamansız eriyecek karlar
Öğle güneşinde düşten buluşma köprüsü:
Yağmurda renkli atkısı yelin
Dize, 95, Ağustos 2003 Tuğrul EDİZ
|