Cenk KOYUNCU, 1967 - SARHOŞ VE SESSİZ GEMİ
İskambil kağıtları devrildi, İskenderiye çoktan yandı ruhum gibi
kitaplar da komada ve bir reçete yazmıyar doktorlar da...
Kaçacak delik arar alkolü seven adamlardan dihi şişenin;
her ölü saklambaç oynayan çocuk rolünü üstlenir aklımda!...
Öfkenin tutuşan gövdesini yatıştırıyorum dolaştığım
her kaldırımda, hir tesbih gibi hiçliğin fiillerini çekiyorum;
akşamlar ne gerekçe arıyor ne de bir mazeret, Gece ve
Şiir için hayal kurmak istiyorum... Sonra şarap içeceğim...
Ve bir gece şarkı söylerken öleceğim, böyle ölmek istiyorum; son
meleğimden bana eşlik etmesini dilerken yalnızca Rod duyacak,
yüzümün renginden anlayacak söylediğim şarkıyı; o Cenk sarasında:
Sessizce giderken gürültülü bir ölüm istiyorum babamın anısına!
Ahh, anlatsam böyle uzak sanılır; sussam, bu kadar bilinir.
Kötü bir alışkanlıktır şiir de adam gibi ve hep seyrüsefer...
Çağırır beni uzaklar, bilmezler; fısıltısını duysan delirirsin
ruhumdaki o Sarhoş ve Sessiz Gemi beni bekler... Bilemezsin!
Son Kişot / Sayı 2, Ocak Şubat 2003
|