Sevda Uyak Arar ve Bulur

al gözüm seyreyle
sarmal sis, virüslerin dansı
evren pulu siyah fanus
nefes alabilirsen al
dünya kan kaybediyor

geleceği üfleyerek soğuranlar gördüm
geçmiş ne ola ki; kül ve gül, olgunlaşmamış hatıra
terk edilmiş mevzide tek başıma
temerküz kampında gibi yaşadım tutkularımı

derin ve sessiz nehirlerin uğultusuna yaz beni
yaz eylem güzelim
kamçıla sesimi delta buluşmalarına

terkedilmiş mevzide sevgi cephanemsin
deniz feneri sinyali, şimşek çakımı
tutuşturur belki sönmeye yüztutmuş aşkı
sönmüş yanardağ bunları nereden bilsin

senin sinende saklı ve sakıncalı
al elmayı anlamak için
koşaradım yetişmek lazım
sağalt sesimdeki sancıyı, soğur sonra

kamçıla direncimi yaşam yokuşunda
yokoluşa kafa tutan huylar edineyim

ötekinin öznesini anlamak için
yükle yükünü yürek yüklemine
gecikmiş sevgili, siren sesli özgürlüğüm
kamçıla istencimi, koşaradım sevişmek menziline
gözüm kalmasın sende
bu dünya çocukların da dünyası
saf ve mükemmelliğin dünyası
sevda uyak arar ve bulur
çık gel, sağalt sesimdeki sancıyı
sıralı sırasız utandırma beni
çık gel imge tazelemeye

al gözüm seyreyle
uzak ve belalı seferlerden geldim
sevda sözünü en iyi anlayan kimdi, sorma

Arif Madanoğlu
Dize Dergisi Aralık 2001 sayısı