ANNEMİN GÖZLERİ
Cam içleri buzluydu gecenin gözleri koyu
Annem laylay söylüyordu kundakta kardeşime
Laylayı ağıttı, laylayı hasretti, laylayı gözyaşları
İstanbul uzaktı çok uzak babam orada kalmıştı
Babam ölmüş dönmemişti bir daha
Babam çoook… “Vefasızdı”.
Bu sözü dün duymuştum hıçkırıklar içinde
Kardeşimi sallarken konuştuğu mendille
Şöyle belli belirsiz yaralı gibi annem
Bir laylay tutturmuştu kıvranan sözcüklerle
Görmüştüm daha önce tanıyordum mendili
Babamdan geri gelen elbisenin cebinde.
Karanlık bakıyordu camlardan içeriye
Annem yas giysisine sımsıkı sarınmıştı
Korkuyordum… Titriyordum… Sinmiştim
Laylaydan mı? Geceden mi? Annemden mi?
Bilemem…
Annemin gözleri çok kırmızıydı.
Bir ömrü gözyaşıyla yıkayıp tarayanlar
Nereden bilecekti gün geçtikçe güçlenen
Bir ateş yaktığını yüreğimin dibinde.
Aleviyle, közüyle, dumanıyla, külüyle
Saklandığım yerlere hâlâ sesleri gelen.
Laylay ( Azerice) Ninni