Yaz Evleri
evler de ağlar insanların arkasından
hele mevsim yazsa, kızılsa bir kızın düşleri
yere serilmiş üzüm taneleri gibi buruşur hayat
kapanır penceresi göğe bakan odaların
kırık vazo parçaları düşer insanın içine
ev sarhoş, ev ölü, ev geçmiş
evi bahçeye göm sevgilim
içi geçmiş bu sokağı al, bu meydanı, bunları da
çıra kokusuna emanet akşamları
bedenine tutanmış mutsuz kumaşları
bu evi yüzüne yetmeyen elleriyle baş başa bırak
durdu camın katmerli suyu
aktı duvarın çatlak kenarından
saksıya vurdu gitmenin hüznü, saksıdaki dünyaya
bir kolinin içinde beklerken tozlanmış eşyalar
ah, kollarını şehvetle açan endişe
yarı yolda bırakılan her ev
şiire atılmış bıçak sesidir sevgilim
ömre bulaşan karanlık göl
yatağına küskün nehirdir
pervari'de incir ağacı
beyrut'ta ayrılık şarkısı
yarı yolda bırakılan her ev
suya salınan bir denizdir sevgilim
evler de ölür insanların arkasından
hele yazsa, sığmazsa boşluğa zaman
bir istasyona defnedilir cenazesi
Şiiri Özlüyorum Dergisi, Ocak-Şubat 2011