SOLAN ŞEHİR III
anne
nasıl soldu
bakışı
rüya şehir
kayıp hülyalarıyla
başka diyorlar
etrafı
raylarla çevrili 'hayat'
her fırtınada
yeni bir deprem
sevgili
ve tenekeden evleri
eskiyen
slogan izleri
kaybolmuş duvarlarında
her yanı küf kokusu
her yanı kaba keder
yüzyıllar ihmalinden kalan..
reklam panolarında
'modern' dünya
çağdaş utanç
yüzyıllar boyu açlık
kırık hülyalarıyla
göğüslerinde hep o eksik gül
dudaklarında şehvet sözcükleri
-hiç yaşanmayacak-
işporta sutyenli genç kızların,
yılların özlemi
tek tek
solgun karelerde şimdi
sararan giz:
tahta sandalyelerde
açık hava hüzün
romantik melodram sinemalar..
.....................
anne
nasıl soldu
ince ipek geceliği
yaz gecesinin,
naif gözyaşlarıyla
karanlığa
pul pul dağılan nehir
hangi iklimlerde kaldı
şimdi
o zarif yer
sararan şehir