BİSTURİ
Ah bilmem nasıl anlatsam size derdimi
uykusuzluğumun müsebbibi
iştahlı kan emici
doyumsuz işkenceci
susuverince sesi inceden inceden
silindi sanmıştım demirbaş defterimden
Ah kime ne desem
bir dert ki düşman başına
sağımda solumda
bir orada bir burada
açılıp kapandıkça
kapanıp açıldıkça
dişleri diken diken
geçerken bir yerden ötekine
kıymığını bırakıp içimde
kök salarmış inceden inceden
Ah sen gövdem içindeki rezil
dört melekten birinin ezgisiyle
üstümde geziyorsun ya
yağma yok
indirsen de yere
ıslak ıslak çocukluğumun gözlerini
yedirmem kendimi
atlayıp şimdi korku eşiğimi
Türk hekimine vereceğim şikayet dilekçemi
yaştı kandı derken kazırlar demirbaş defterimden seni
Oysa yakınlarımda hep ayrılık solutan siren sesi gibi
uğursuzluğu yüzünden sevmiyordum bisturiyi…