VARSIN AYYUKA ÇIKSIN ADIMIZ
Encamını fark edip kapıdan girerken
Bazı şeylerin eski şeyler olmadığı
Bazı şeylerin alâmetifarika
Ve eciş bücüş tarzı keyfiyet ile malûl
Neyle kaimse yolun varacağı son iskân
Hangi efsanesinden kalmışsa geriye
İhtimam ile elbet
Vazgeçmediğimiz ırmağın karşı kıyısında
Muhakkak ki birçok şey vesilesiyle
Bağrımıza bastığımız yumruğumuz
Rızasını alabilseydik eğer şahin bakışlı aşkın
Ahlâkını tevarüs ettirmiş oğullar olarak
İmdadına yetişmiş olurduk
Müzmindir diyecekler kasrında ağlarken
İnerken gece yıldızlarını bırakıp ev içlerine
Meçhul baktığımı fark edip bir lahza inatla
Sessiz duruşumu takibe alacaklar
Bilinsin ki ziyaretim asla kendimden gayrı
Tamamen bana dair bir mısra olarak
Şüphesiz ve bilinmez değildir
Gece rüyalarımı bağrına basan bir şehrayindir
Kötülük uzaktan bir korkuluk gibi bakarken
Düşman mevzi tutmuş bağrımdan içeri akarken
Hangi soysuz çağın adına savaş vereceksin
Bu demek değildir ki her kapının dışında
Beni bekleyen düşman
Pusu kurmuştur da benim yoktur haberim
Kemendi kimin boynuna atacaksın
Ey sadist ruhlu canavar
Kimlerle sarmaş dolaş olayım ki şaşmasın kavli kararım
Ricat edecek bir takatim kalırsa ki hücumdan
yana olurum hep
Ömrüm bağışlanmaya çıktı
Lâkin yolum nereye çıkar
Hangi yolun yolcusuyum
Nazarında ben kimim gölgem nereye düşer
Haydi, bileyim de ahu zarımdan kendimi
Helak mi edeyim
Bazan bilmemek kadar yoktur güzel dünyada
Nasıl da arsız bir kısrak gibi coşarsa yüreğin
İnsan hep bir yalnızlık üzre bakar etrafına
Gönlü kırılır bahçenin çiçekleri solar
Gönül elbet bir kapıdır varana
Gönül bir çerağdır ışıldar durur
Ey kehribar yüzlü zaman
Söyle kime haber vereyim
Ayân-ı beyan ise zırhın içindeki
Tahammül kavi bir suret ise
O tarzı kadim üzre olan vasat
O hasret götüren kara tren
Tutmasam zapt etmesem çatlayacak
İnfilak edecek zerreleri kalbin
Kaç yolcu seyredip geçti
Kaç çeşme başında gözyaşı
Tutmasam ey zamanın manidarı•
Gidecek kapı kalır mıydı?
Ey bir tarzı gam ile katıştığımız zerre
Ey terki diyar seferinde ciğerdelen rakkase
Sualimi vaktin bağrına vurdum tevcih ettim ona
Israrla sordum esrarını esrarın açılsın diye kapılar
Neyi tanıştırdımsa olmadı sığındım mahremiyetine
Sığındım kapısına ki üstüm başım gözyaşı.
22 Eylül 2007, Cumartesi, 21: 07