RESİM
hayde moustapha, epyam
seninle bir resim yapalım:
moda burnunda durmuşuz
nilgünsüz marmaraya dalmışız
ayşe gitmiş başka adama
gene cep kanyağına kalmışız
sen ilhandan bir madrigal okuyorsun
ben selimiyeye bir çomak sokuyorum
Cahit epyam. beyoğluna bağırıyar
alın bu bonoları kıçınıza sokun
limanın façası değişiyor
bonolar uçuşuyor martılar kaçışıyor
fok yaşar camgözlerle yarışıyar
şehir hatları birbirine karışıyar
heybeliden bir fayton kaçıyor
mühürdardan denize uçuyor
denizden oğlan çocukları çıkıyor
birbirlerinin saçlarını tarıyor
gece oluyor ece geliyor
ecel geliyor günsür gidiyor
tur / gut/ sü / re / ya / e / dip / el / oğ / lu /
me / tin / u / yar / ce / mal/can / se / ver
yağmur olup yağıyorlar
gar lokantasına dalıyorlar
vinçler içlerini çekiyor
mendirekler taşlarını döküyor
tezer düşlerini rıhtımda yumurta gibi kırıyor
kırıklardan al dante mısralar yapıyor
gökyüzü tezerin beynine çöküyor
doktor Fikret kız kulesinde dans ediyor
dans ederken denize dökülüyor
enver paşanın canı sıkılıyor
haydarpaşanın rütbeleri sökülüyor
kader açıklarda yüklü bir tanker gibi
cumhuriyet şamandırasına bağlı bekliyor
halatlar gerildikçe geriliyor
tarih adım adım geriliyor
Ermeniler birer birer diriliyor
hayırlı ve hayırsız adalarıyla
ikiye bölü nüyor marmara
uzuyor çat lak ankaraya
sular boşalıyor
çan / ka / y / a / y / a
Yasakmeyve, Temmuz-Ağustos 2004