BEN MANOLYA OLARAK
gömüldüm ben içime şaştım dünyaya
ağzımı kapadım parmaklarımla avcuma
zifir doldurdum doğmayacağım bir daha hiç
gezdim kötülüğü dilimi dişlerimle tıslattım
ten gezer şimdi kötülükte dirilikte bu berzâh
ta sen varsın tüylü çukur allı çukur sen var
Sın gül de erguvana gömÜlsÜn erguvan yaza bu-
ruşsun meraklarda tiril tiril talebeler ölmedi mi
yaslarda şimâl düşsün şarka şark bir geyiğe.
arsız ten deli durur ruh solar da ölür uyku
beniz dirsek güzel türkü düşsün ruhum dirilsin
bir daha gömülecektir oraya ruhun öldüğü yere
sararır tenim kat kat gül de vardı artik yoktur
kırk kere konak bulur kırk kere ayrılır yola
çıkar yol da yoktur yol gömülür içime orada
kırmızı ağaçlar çekip giden bir istasyon sarı
sapsan benizde gülünce uyku sıçrar taşlardan
yeni gülüm kertenkele bir yekinir kaybolur
orada Todori'nin maltızında ince kütük bir Manolya
Son Kişot / Ocak-Şubat 2004