Hüseyin ALEMDAR
|
|
KEDER VAKTİ
Dolu silâhı şimdi
Daya bomboş yüreğine*
sağ elini kalbinin üstüne koy sol elini havaya kaldır sivas
pîr’ler ve âşık’lar aşkına söyle senin bu yaptığına sivas mı denir
söyle suya ateş çiye kül dediğin günden beri mutlu musun allasen!
sana seni şikâyetimin bin sayfalı defteri var âh’a şuramda
bir elimde kızımlar bir elimde yedi yeri yama(n gökyüzü
içim ki kızılay bir ankara kır kır geçmişi kırmak düello tadında
sırasıdır şimdi bin sitem gelip sana döküleceğim madımak’ta--
sırasıdır ya, keder vakti bir şiiri sustum da geldim bak behçet
aşk-ı güzergâh kendimi deplasmanlara salmam senden hatıradır
her elini tuttuğuma ekmeğim sevgilim deniz fenerim demem
her dem yanında taşıdığın üç şeyin kanamasıyım sivas’tan bu yana
biri çakıl taneleri: hece hece bordo bir ömre ithaf kurşun sözler
biri çatlamış çatlayacak güz narı: eylül’üm, yazmadan edemem
bir öpüşün bıraktığı harlı leke öbürü: hardan öte sine-i har hâlâ!
ince bir tığla örsem içimi bir daha keder bu ya hep sana çıkarım
sesler ve küller tanığıyım ses ve kül imgesinde sınarım kendimi
ne denli sınasam da bir yanım bozlaktır bir yanım yaralı koşma
ayrılığın hem konmuş hem göçebe hâline ne denir ki sahi
ak örtü üstüne mor mendil söyle orda ağlamak mıdır behçet!
âh, sen ki tüm türkülerini siyah süvari gecesinde söyledindi
kentten taşraya tentürdiyot sürülen her yara hep seni hatırlatır
çok gittin çok kaldın sanki, daha gitme! çünkü beyaz bir gemidir ölüm**
*) Attila József
**) Behçet Aysan
Maslak, 10 haziran 20
|
|
|
|