YÜKSEĞE UZANIYORDU KADIN
yükseğe uzanıyordu kadın
metresini bilmediği yükseğe
inişini bilmediği yükseğe
ruhunu tutuyordu optimum ayarda
ve tavan yapıyordu taç yaprakları
rüzgâra uzanıyordu kadın
derinliğini bilmediği rüzgâra
belki tufan'dan kalma, belki tipi'den
içine çığ düşüyordu kadının
yalnız bir elma gibi bakıyordu tarihe
tarihin kemendiyle ip atlıyordu kadın
kaymaklı ekmek kadayıfı
su böreği ve lokma
anlıyordu kadın
cülus almış gibi
bol keseden yükseliyordu kadın
verimli elleriyle papatya topluyordu
oğul otu, kara panter ve kırmızı örümcek
ve dut topluyordu kadın
ham çilek yiyordu yandan
ham kavak asmaları altında
tevek topluyordu kadın
sürgün alıyordu kadın
tomurcuk veriyordu kadın
rüzgârların çalımı altında
adaların yalnızlığı altında
boğuk, sessiz ve göksel kadın
engin, derin ve ırak kadın
Akatalpa, Kasım 2007