AĞUSTOS 1936...
AĞUSTOS 1936,
ANNEMİN KARNINDA SON BİR AY'dan
3.
Zaman daraldı
uyanıyorum Küçük Gelin'in karnında,
birkaç saniye süren uyanıklık,
ilk kez duyduğum bir aydınlık
su sesi, suyun doğal sesi, doğada
bir başka aydınlık daha var:
Ceviz dallarının çağıldaması rüzgârda.
kuşkusuz, bunlar.
yetmiş yıl sonra bulduğum tanımlamalar
kum saatinin inceldiği yerde.
4.
Vişne ağacına yaslandı Küçük Gelin,
sırt kaslarını geriyor ağırlığım,
yerçekimi dedikleri.
ayaklarımı germese toprağa ineceğim.
Yüvüme yakın duruyor ayaklarım,
tırnaklarım var pembe.
Küçük Gelin'in kalbini duyuyor yüreğim:
Bir çımgışma yayılıyor gövdeme,
gıdıklanıyorum, uğulduyorum rüzgârımda.
Görmediğim ellerini bastırıp karnına
Küçük Gelin, küçük bir gelin.
5.
vasiyetimi düşünmeye başladım
kırlangıç yuvamda.
ellerim benimdir
ayaklarım da benimdir
henüz görmediğim gözlerim.
Ama görür görmez paylaşabilirim
dünyayı, kendime söz verdim.
Kuşkusuz, ne ise dünya.
Özgür Edebiyat, sayı 4, 2007